Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Tabiri caizse 302 (otobüs) şoförü gibi 6,5 senedir her gün bir hatta gidiyoruz, gitmediğimiz yer yok. Gidemediğin yer senin olmaz, oralar eşkıyaya teslim olur, başkaları hüküm sürmeye başlar'' dedi.
Cemil Çiçek, Hacı Miktat Mahallesi Kumyalı mevkisindeki Giresun Kültürevi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, bölgesinde önemli bir ülke olduğunu söyledi. Çiçek, ''Gücüyle orantılı bir konuma gelmesi, yapılan hizmetlerle mümkün oluyor. Hizmeti yaparak ülkemizi çağdaş konuma getirebiliriz'' diye konuştu.
Günün 'dedim ki, dedi, o dedi, bu dedi, şu dedi, şunu dedi' diyerek geçiştirilemeyeceğini ifade eden Bakan Çiçek, ''Eğer bunlardan bir fayda görüyorsak, gelin bir hafta bir yerde toplanalım, 'o dedi, ben dedim, sen dedin' diyelim. Bundan bakalım bir hafta sonra ülkemize ne kazandırıyoruz'' dedi.
Siyaseti 'lafın doğrusunu söylemek ve işin de doğrusunu yapmak' olarak anladıklarını ifade eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, şöyle devam etti:
''Seçim dönemleri kötü bir alışkanlık ve gelenekle ayağı yere basmayan, uçuk, kaçık, yalan, dolan, iftirayla, asılsız vaatlerle 'acaba pazara n e-ticaret seo e yaparız da vatandaşı yanıltabiliriz, 3-5 tane rey alabilir miyiz' geleneği var. Ona da söz ver, buna da söz ver, Pazartesi günü olunca da nasıl olsa bir mazereti bulunur. Önümüzde 5 sene var düşüncesiyle hareket etmemeliyiz. Böyle bir anlayışla siyaset yapıla yapıla Türkiye güçsüz kaldı. Umumun adına yapılması gereken siyaset, şahıslar için yapılır hale geldi. Bu da devleti iflas noktasına sürükledi. İlk defa seçim yapmıyoruz. 29 Mart demokratik bir gündemdir. Mühim olan bunu doğru değerlendirebilmektir. Bu süreler çabuk gelir geçer. Gününüzü, imkanlarınızı iyi kullanmalısınız. Sizin hatırınızı soran da olmaz. Gelen vurur, giden vurur ensenize.''
''İNKAR ANLAYIŞIYLA SİYASET YAPIYORLAR''
Cemil Çiçek, Türkiye'de ilk defa bir taraftan istikrarın yakalandığını bir taraftan da zamanın yanlış yapılmış işlerinin düzelmeye başladığını anlatarak, ''Ama bunların yeteri kadar farkında değiliz. İnkar anlayışıyla siyaset yapıyorlar. Biz her tarafı dolaşıyoruz. Bazıları gibi sadece Ankara'da, İstanbul'da siyaset yapmıyoruz. Tabiri caizse 302 (otobüs) şoförü gibi 6,5 senedir her gün bir hatta gidiyoruz, gitmediğimiz yer yok. Gidemediğin yer senin olmaz, oralar eşkıyaya teslim olur, başkaları hüküm sürmeye başlar'' diye konuştu.
İktidara geldiklerinde devletin topladığı 100 liralık verginin 87 lirasının borca gittiğini anımsatan Çiçek, ''Geriye kalan 13 lirayla üniversite mi açacaksınız, hava limanı mı yol mu yapacaksınız, savunma harcaması mı yapacaksınız? 13 lira yetmediği için devamlı borç almak mecburiyetinde kalıyorduk. Yöneticilerin kabiliyeti de burada ortaya çıkıyor. Ödeye ödeye bir yere kadar indirdik. Bugün topladığımız 100 liranın 35 lirası borca gidiyor. Çarkı geri kalanla çevirmeye çalışıyoruz'' dedi.
''IMF İLE DALAŞIP DURUYORUZ''
Bakan Çiçek, bugünlerde ''IMF ile dalaşıp durduklarını'' dile getirerek, şunları söyledi:
''Bir kısım unu kuru, tuzu kuru çevreler Hükümeti zorluyor, 'İlla da imza atacaksınız' diyor. Bu attığınız imza ise size bir şey getiriyor mu, yoksa elinizi ayağınızı bağlıyor mu? İstanbul'da oturanlara bakarsanız bir an evvel bu imzayı atmalıyız. Ama diyor ki adam 'yatırımları kısacaksın, belediyelere verdiğin imkanları tırpanlayacaksın'. Peki çöp neyle toplanacak, alt ve üst yapı nasıl yapılacak, bu değirmenin suyu nasıl gelecek? IMF diyor ki 'Ben sana istediğin gibi suyu vermem, suyun başında ben oturacağım, benim istediğim kadar su alacaksın'.
Türkiye 6,5 sene sonra 'Hayır ben böyle bir anlaşmayı yapmam' diyebiliyorsa bu durum 6,5 senede Türkiye'nin geldiği noktayı gösterir ve millet olarak bununla iftihar ederiz. Milletinin başını içerde de dışarıda da dik tutan devlet, hükümet ve millet var. Arkamızda milletimizin gücü olduğu sürece kimseye boyun eğmeyiz.''
''GELDİĞİMİZDEN BERİ BORÇ ÖDÜYORUZ''
Bakan Çiçek, Hükümete geldikleri günden bu yana borç ödediklerini belirterek, ''IMF'ye, yabancı bankalara nema, key, onu öde, bunu öde, ama hepinizin hizmet talebi var. Basın mensupları da 'Vaat ne var' diye mikrofon uzatıyor. Biz vaatlerin değil hizmetlerin partisiyiz. Bizim uzmanlık alanımız hizmettir. Ayak üstü bol keseden atmayız. Az yaptık, çok yaptık, bunun hesabını veririz. Soğan yemedik, ağzımız kokmaz, her şeyin hesabını veririz'' diye konuştu.
''Az veya çok yaptık, ama milletimizin başını öne eğdirecek bir yanlışın içinde olmadık'' diyen Çiçek, ''Artık bölgesinde güçlü, yere sağlam basan bir hükümet var. Şu anda Türkiye, dünyada ne yapacağı merak edilen 3 ülkeden biridir. Türkiye olmadan Orta Doğu'da barış, Kafkaslar'da istikrar, Balkanlar'da huzur ve barışı sağlamak mümkün olmaz. Türkiye bir bölgesel güçtür ve giderek dünya devleti olmaktadır'' görüşünü dile getirdi.
Cemil Çiçek, konuşmasının ardından Giresun Kültürevi'nin açılışını gerçekleştirdi.
Törene Çiçek'in yanı sıra Giresun Valisi Mustafa Taşkesen, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AK Parti Giresun milletvekilleri Hacı Hasan Sönmez, Ali Temur, Giresun Belediye Başkanı Hurşit Yüksel ile vatandaşlar katıldı.
Kategori : POLİTİKA