Hayat kurtarmak çok basit bir işlem olabilir: Uzan, çek, tak! Emniyet kemeri takıyorsanız, kazalarda hayatta kalma şansınız yüzde 50 artıyor. Üç noktalı emniyet kemeri, otomobilin en önemli güvenlik unsuru. Kemer kullanımı artarsa, kurtarılan hayat sayısı da artacak.
Volvo Cars Güvenlik Merkezi Başkanı Hans Nyth, emniyet kemerinin önemiyle ilgili şunları söylüyor: “Üç noktalı kemeri benzersiz kılan, tüm kazalarda otomobilin içindeki tüm yolcuların güvenliğini artırması. Bu, hem ön, hem de arka koltuklar için geçerli. Önden çarpmaların etkisi daha sık gündeme getiriliyor ama, otomobil takla attığında emniyet kemeri yolcuların dışarı fırlamasını da önlüyor.”
Kemerin en önemli işlevi, yolcuyu koltukta tutması. Kazalarda otomobilden fırlayanların yüzde 75 gibi büyük bir oranı hayatını kaybediyor. Tüm etkileri bir araya geldiğinde, kemer çarpışmalarda ölüm veya ağır yaralanma riskini yaklaşık yüzde 50 düşürüyor.
En etkili cankurtaran
Üç noktalı emniyet kemerinin 1960’lardan beri kaç hayat kurtardığını kesin olarak bilmek imkansız; çünkü dünya çapında bir trafik güvenliği istatistiği yok. Tahminlere göre kurtarılan hayat sayısı 1 milyondan fazla. Emniyet kemeri sayesinde ağır yaralanmalardan kurtulan insan sayısı ise bu sayının birkaç katı.
Emniyet kemerinin Avrupa’daki trafik kazalarında ölüm oranını yüzde 40 azalttığı tahmin ediliyor. 2005 yılında AB genelinde tahmini 11 bin 700 sürücü, özellikle emniyet kemerlerini taktıkları için hayatta kaldı. Bu rakam sadece Almanya’da 2 bin. Bu sürücüler emniyet kemeri takmıyor olsalardı, o yıl Almanya’da trafik kazalarında ölenlerin sayısı ikiye katlanacaktı.
ABD için yapılan tahminlerde, emniyet kemerinin 2004 yılında 15 bin 200 can kurtardığı ve 50 milyar dolardan fazla zararın önüne geçtiği düşünülüyor.
Potansiyeli hala büyük
Kemer kullanım oranı, ülkeler arasında büyük farklılık gösteriyor. Rusya’daki Sakhalin adası gi mikro beton zemin bi bazı yerleşim birimlerinde kemer kullanımı oranı yüzde 3,8’e kadar düşebiliyor. En yüksek kullanım oranları ise, Fransa, Almanya, İsveç, Avustralya ve Kanada gibi ortalama gelir seviyesi yüksek ülkelerde görülüyor. Bu ülkelerde ön koltukta oturanların yüzde 90 ila 99’u, arka koltukta oturanların ise %80 ila 89’u kemer kullanıyor.
ABD’deki yasal boşluklardan ötürü bu oranlar hep daha düşük olmuştur. Ancak ABD, 2008 yılında rekor kırarak, ön koltukta oturanların yüzde 83’ünün emniyet kemeri takmasını sağladı.
2004 yılında dünya genelinde trafiğe kayıtlı 620 milyon otomobilin 270 milyonu Avrupa’da, 202 milyonu ABD’de bulunuyordu. 2008 sonu itibariyle bu sayının 800 milyona çıkması bekleniyor. Trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı da buna paralel olarak dünya genelinde artıyor ve 2008’de bu sayının 1,2 milyon gibi korkutucu bir rakama ulaşması bekleniyor. Yeni otomobil ve sürücülerin büyük bölümü Avrupa ve ABD dışında trafiğe çıkıyor.
“Araç sayısı çok olan ülkelerdeki en büyük sorun, birçok kişinin hala emniyet kemeri kullanmaması. Kemer, günümüz trafiğinde en fazla hayat kurtarma potansiyeline sahip unsur” diyor Hans Nyth.
ABD’de kemer kullanımı oranının her bir puan artmasının yılda 270 hayat kurtarılabileceği tahmin ediliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise eğer tüm ülkeler, emniyet kemeri takma oranında ilk sıralarda yer alan ülkeler kadar kemer takma kuralına uyarsa, bu artışın yılda 7 bin hayat kurtulacağı tahmin ediliyor.
Dolayısıyla, uzun zamandır otomobil kullanmakta olan gelişmiş ülkelerde de önemli bir hayat kurtarma potansiyeli var. Otomobil sayısının hızla arttığı Asya, Güney Amerika ve Afrika gibi bölgelerdeki potansiyel ise çok daha yüksek. Bu bölgelerdeki kemer kullanımı Avrupa düzeyine yaklaşırsa, on binlerce canın kurtulması mümkün olabilir. Bu da dünya çapında her yıl kurtarılan hayat sayısını yüz binin çok üstüne çıkarabilir.
Daha fazla çaba gerekiyor
Volvo Cars 1960’lardan beri kemer kullanımını arttırmak için çalışıyor. Sözgelişi, ABD’nin üç noktalı emniyet kemeri kullanımına geçmesinin ardından ülke genelinde büyük bir turne düzenlendi. Nils Bohlin, emniyet kemerinin sağladığı güvenlik konusunu mümkün olduğunca çok kişiye anlattı.
Son yıllarda Volvo bir yandan emniyet kemeri kampanyalarıyla bilinçlendirme çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da kemerin daha etkili ve kullanımını daha kolay hale getirmeye çalıştı. Buna rağmen, dünya genelinde kullanım oranının artması için resmi makamların ve özel kuruluşların daha çok çalışması gerekiyor.
Kemer kullanımını arttırma yolları
Emniyet kemerinin kullanımının kolaylaştırılması ve konuyla ilgili uyarılar emniyet kemerinin kullanımını artırmakta etkili yöntemler olarak görülüyor. Ancak yasalar, cezalar, kampanyalar ve denetimler, kemer kullanımını arttıran asıl unsurlar. Kemer kullanımının zorunluluğu, resmi makamların trafikte hayat kurtarmak için alabilecekleri en başarılı önlem olarak karşımıza çıkıyor.
Tüm otomobillerde kemer bulunmasını zorunlu kılan yasalar, 1960’larda yürürlüğe alınmaya başladı. Ancak kemer kullanımı zorunluluğuna dair ilk yasa 1971 yılında kabul edildi. Bu yasa Avustralya’nın Victoria eyaletinde kabul edilmiş ve trafik kazalarında ölenlerin sayısı daha ilk yılda yüzde 18 azalmıştı.
Bu başarıya rağmen Avrupa ülkelerinin bu uygulamaya geçmesi birkaç yıl sürdü. ABD ise bütün bu ülkeleri daha geriden takip etti. Dünyanın pek çok ülkesinde arka koltukta kemer kullanımı için yasa bulunmuyor bu da arka koltuktaki yolcuların güvenliğini tehlikeye atıyor.
Kemer kullanım oranı düşük ülkelerin bu oranı hızla yükseltebileceği Kosta Rika örneği ile görüldü. Bu ülkede 2003-2004 yıllarında sanayileşmiş ülkelerin yasalarından aşağı kalmayan bir yasa, bilinçlendirme kampanyası ve denetim sayesinde, kullanım oranı yüzde 24’ten yüzde 82’ye yükseldi. Güney Kore’de kampanyalarla eşzamanlı olarak cezaların çok yükseltilmesi ve polisin sürekli denetimi sayesinde, kullanım oranı bir yıldan az zamanda yüzde 23’ten yüzde 98’e çıktı.
Kemer efsaneleri hala sürüyor
Etkileri bu kadar iyiyse neden herkes kemer kullanmıyor? Bunun nedenlerinden biri, kemerle ilgili efsane ve önyargıların sürmesi; otomobil ters dönerse kemer kullanmak tehlikeli olurmuş, kemer elbiseleri kırıştırırmış, rahatsızlık verirmiş, direksiyon veya hava yastığı yeterli koruma sağlarmış gibi. İtirazlar ne olursa olsun, herkesin tüm hızlarda emniyet kemeri takıyor olması, takmamasından kesinlikle iyidir. Ama evet, gömleğiniz veya elbiseniz biraz kırışabilir.
Emniyet kemeri, şehir içinde meydana gelen düşük hızlı kazalarda büyük önem taşır. Düşük hızlarda bile tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük kuvvetlere maruz kalabilirsiniz. Saatte 50 km hızla çarpışmak, üçüncü kattan düşmekle eşdeğerdir. Çarpışmadan haberi olan bir insan, kendisini ancak saatte 7 km hıza kadar koruyabilir. Emniyet kemeri işte bu nedenle her zaman takılmalıdır. Hava yastığı mükemmel bir tamamlayıcıdır ama sadece tamamlayıcıdır; emniyet kemerinin yerini tutamaz.
Kemer hangi konumda durmalı?
Tam güvenlik için kemer konumunun doğru olması çok önemlidir. Çapraz kayış göğüsten geçmeli ve boyna mümkün olduğunca yakın durmalıdır. Kemer bu şekilde durduğunda, çarpışma kuvvetinin büyük bölümünü omuzlar ve göğüs emer. Kucak kayışı ise karından değil, leğen kemiklerinin üzerinden uyluklara doğru inmelidir. Kemer takıldıktan sonra çekilerek sıkılaştırılmalıdır. Vücuda ne kadar yakın olursa, o kadar koruma sağlar. Kemer kıvrık veya hasarlı olmamalıdır.
Hamile kadınlar da, hamileliklerinin son döneminde olsalar bile emniyet kemeri takmalıdır. Çapraz kayış omuza tam oturmalı, göğüslerin arasından ve karnın kenarından aşağı inmelidir. Kucak kayışı uyluklara tam oturmalı ve karnın olabildiğince aşağısında durmalı, kayışın yukarı kaymasına izin verilmemelidir.
Yükselti minderinde veya çocuk koltuğunda oturan ve üç noktalı kemer kullanan çocuklar için, yetişkinlerin kullanım şekli uygulanmalıdır. Kemerin boyna değmesi sorun oluşturmaz. Ancak kemerin çocuğun kolunun altından geçirilmesine kesinlikle izin verilmemelidir çünkü bu çok ciddi yaralanmaya yol açabilir.
Kategori : GÜNCEL