Memeyi Kendi Dokusuyla Asma Yöntemi” memenin doku sıkılığındaki azalma ve sarkma problemini en az ameliyat iziyle ve daha kalıcı olarak çözüyor.
Yöntemi Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Erdem Tezel geliştirdi.
Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery dergisinde yayınlanan yöntemi, ntvmsnbc'ye anlatan Doç Dr. Erdem Tezel tekniği, "Koltuk altına doğru yayılan kısımdan yararlanılarak, meme dokusu hem yukarıya hem de içe doğru itiliyor; kendi üzerine katlanarak sıkılaştırılıyor ve dikleştir ev hizmetçisi iliyor" şeklinde özetledi.
Doç. Tezel, meme dokusunda gevşeme, sıkılığında azalma ve bu azalmayla birlikte sarkma olanlarda uygulanan yöntemin, kanser veya başka nedenlerle meme dokusu cerrahi müdahaleyle alınan hastalar için uygun olmadığını söyledi.
MEME DİKLEŞTİRİLİP DOLGUNLAŞTIRILIYOR
"Daha çok emzirme, kilo verme ve yaşa bağlı olarak gelişen doku kayıplarında uyguluyoruz. Ancak her yaşta uygulanabilir. Yani 18-20 yaşında, hiç emzirmemiş, ancak meme dokusu gevşek, memesi çok yayvan ve meme tabanı çok geniş olan ve bu yüzden de memesi yapısal olarak dik olmayan kadınlarda da memeyi dikleştirip dolgunlaştırmak için uyguluyoruz."
Yalnız meme büyültme için değil, küçültme için de kullanılan yöntemin avantajlarını Doç. Erdem Tezel şöyle anlattı:
EN BÜYÜK AVANTAJI KALICI OLMASI
"Memenin tabanını daraltarak yaptığımız için özellikle geniş tabanlı memelerde daha toparlayıcı bir yöntem. Sanki bir sütyenle desteklenmiş şekilde dik, sıkı ve toparlanmış olarak görülür , adeta biz memeyi kendi dokusundan sütyen yapmış oluruz. Sanki protez koymuşcasına sık ve dolgun bir meme dokusu meydana gelebiliyor."
HEM KADINLARIN HEM ERKEKLERİN TERCİHİ
"Burada yabancı madde kullanılmadığı için komplikasyon açısından da daha avantajlı. Eski yöntemlere göre yapılan işin geri dönmesi ve memenin tekrardan sarkması daha zordur yani daha kalıcıdır. En büyük avantajı kalıcı olması. Dolgunluğu koltuk altına bakan kısma değil, iç bölgeye, dekolte kısmına veriyoruz. Bu hem kadınların hem de erkeklerin tercih ettiği bir durumdur.
Memeyi dik tutan kendi dokusu olduğundan ve memenin ağırlığını taşıyan kısım derinin altında kaldığından çok daha az iz kalıyor. Özellikle yatar pozisyondayken memenin yanlara, koltuk altına doğru yayılması ve ayrık gözükmesi sorununa çok etkili bir çözüm getiriyor."
HASTA İKİ HAFTA SONRA YÜZEBİLİYOR
Hastaya göre değişmekle birlikte ortalama iki saat süren ameliyatın sağlık açısından herhangi bir risk oluşturmadığını ve hastanın bir gece hastanede kaldığını söyleyen Doç. Dr. Erdem Tezel, "Doğal bir sütyen etkisi yaratan yöntemle hastalar, iki hafta gibi kısa sürede günlük yaşantılarına dönebiliyor, hatta yüzebiliyor" diye konuştu.
Kategori : SAĞLIK