Bir Urfa kitabı

Bir Urfa kitabı
Mehmet Saraç artık olmayan insanları, Müslüman-Yahudi aşklarını, 'çikifte' efsanesini, sıra gecelerini ve hafızasında kalan yemekleri Canlarına Değsin kitabında anlattı.Abone ol

Bilen bilir, her yazının başlangıcı sancılıdır, acıtır insanı. Mesele işin hakkını veremeyeceğini düşünmekten ölesiye korkmaktır. Hele ortada gerçek hayatlar, yozlaşmaya direne google ilk sıra çalışması n kültürler, hâlâ unutulmayan 'vefa' gibi kavramlar, 40 yıl önce ölen anneye duyulan iç sızlatıcı hayranlık varsa, korku elle tutulacak kadar gerçektir. Gazeteci Mehmet Saraç, Everest Yayınları'ndan çıkan "Canlarına Değsin" kitabını bundan 40 yıl önce 23 Nisan'da ölen annesi Cemile'nin canına değsin diye yazmış. O günden sonraki bütün 23 Nisanlarını çok kötü yaşayan bir çocuğun, tam 41 yıl sonra mutlu olduğu ilk 23 Nisan'ın ürünü yani. Hayır, yanlış anlaşılmasın ne bir matem kitabı Canlarına Değsin, ne de salt bir anılar dizini; bir Urfa kitabı her şeyiyle.

Yemekleriyle, müziğiyle, kültürüyle, erkekleriyle, kadınlarıyla, çocuklarıyla, efsaneleriyle, sıralarıyla, dağda yakılan türküleriyle kehribar sarısı bir şehrin öyküsü. Tektek Dağları'na sırtını dayayan bir kent Urfa, ama Saraç'ın deyimiyle sadece adı dağmış, adama dağ gibi yüksekten bakmazmış Tektek Dağları. İçinde hiçbir kurgu olmayan kitabını, tıpkı o dağ gibi 'mütevazı ve haddini bilen' bir kitap olarak tarif ediyor. 'in macerası yazarının iki yıl önce bir cenaze nedeniyle Urfa'ya gitmesiyle başlıyor.



Kategori : MAGAZİN