Sohbetin ana konusu Gül'ün daha önce 'tarihî fırsat' olarak nitelendirdiği terörün bitirilmesiydi. Cumhurbaşkanı, "Sorunun adını ister Kürt, ister terör, ister Güneydoğu koyun fark etmez." dedi.
Çözümün demokrasinin standartlarını yükseltmekten geçtiğini vurgularken, muhalefet ve aydınlara 'hamasetten kaçınarak sürece özbek refakati olumlu katkı yapın' çağrısında bulundu.
BİR ZAMANLAR SUÇTU?
Gül, "Bundan on beş sene önce çok daha büyük olan problemler şu anda önemli ölçüde çözüm yoluna girmiştir. Standartlar yükselince şikâyet mevzuları ortadan kalkıyor. Bir ara, televizyonlar için Kürtçe yayın suçtu, konuşmak suçtu şimdi değil. Kürt meselesi vesaire başka konularla ilgili de böyle. İngiltere'de bazı konularda sorunlar niye olmuyor? Demokratik standartların yüksekliğinden..." dedi.
Bu noktada 'Türkiye, terör var diye mi değişiyor yoksa terör var diye değişim gecikiyor mu?' sorusunu soran Gül, son 20-25 yıla iki ayrı simülasyon yaparak bakmak gerektiğini anlattı. Gül, şöyle devam etti: "Bir bugünü düşünelim, bir de terör yok, onu düşünelim. Bunlar olmayınca zaten Türkiye, serbest pazar ekonomisine girmiş, Doğu Bloku çözülmüş, yarış içine daha hızlı girecekti.
Türkiye, o yılları kaybetti. Televizyon, Kürtçenin serbest olması, terörden dolayı zorla yapıldı diye düşünülürse büyük bir yanılgı olur. Terör olmasaydı bunlar çok daha erken olurdu. Hiç terör olmasaydı Türkiye daha hızlı gelişecekti, AB süreci daha hızlı ilerleyecekti. DGM'lerin ve sıkıyönetimin olmadığı bir Türkiye daha hızlı gidecekti. Birçok meseleyi çoktan aşmış olacaktık. Ne bu kadar maliyeti olacaktı ne de can kaybı."
MUHALEFET KATKI SAĞLAMALI
Kategori : POLİTİKA